Tekstilde döngüsel ekonomi modeli, atık oluşturmadan ve kaynakları daha etkili bir şekilde değerlendirerek sektörü dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Bütün geleneksel üretim modellerine meydan okur. Günümüz dünyasında artan nüfus ve artan satın alma gücü tüm dünyada tüketimi ve bağlantılı olarak tüketim kaynaklı çevre problemlerini önemli ölçüde artırmıştır. Tekstil bu artıştan en yüksek oranda etkilenen sektörlerdendir.
GİRİŞ
Moda ve hazır giyim sektörü, tüketicilerden gelen yüksek satın alma talebini her hafta en azından yeni bir “koleksiyon” ile karşılamaya çalışmaktadır. Yirmi yıl geri gittiğimizde, küresel giyim tüketimi günümüzde % 400 daha fazladır. Tasarım, kaynak tedariki, elyaf ve giyim üretimi, paketleme ve teslimat, kullanım, geri dönüşüm ve atık yönetimi dahil olmak üzerine tekstil ve hazır giyim sektörü en uzun tedarik zincire sahip sektörlerden biridir. Yenilenebilir ve yenilenemeyen hammadde kullanımının ve su, kimyasal, enerji tüketiminin çok yüksek olması, çevre kirliliği gibi küresel çaptaki tehditlerden dolayı aynı zamanda dünyanın en kirletici sektörlerden biri olarak kabul edilir. Tekstil üretimi, uluslararası uçuşlar ve deniz taşımacılığının daha sera gazı emisyonu üretir. 1,2 milyar ton olarak bu rakam petrol endüstrisinden sonra dünyanın en kirletici ikinci sektörüdür. Hızlı modanın ve hızlı tüketim alışkanlığının olumsuz ve geri dönüşü olmayan etkileriyle başa çıkabilmek adına döngüsel ekonomi çözümlerine duyulan acil ihtiyaç, sektördeki sürdürülebilirlik çabalarını daha da önemli kılmaktadır.
Döngüsel ekonomi, günümüzde küresel olarak hakim olan doğrusal ekonomi modeline alternatiftir. Sürdürülebilirlik açısından döngüsel ekonomi önemli bir araştır. Hammaddelerin yeniden kullanımını mümkün kılabilecek, atığın geri dönüşüm imkanı, enerji ve tüm kaynakların verimli kullandığını, yetkin bir tasarımla hiç atık üretmeyecek şekilde bir üretimin yapılabileceği, bütünsel bir sürece sahip bir modeldir. Döngüsel ekonomi modeli “beşikten beşiğe” yaklaşımını benzer. Bu yaklaşım ile atıksız ve çevreye zarar vermeden işleyen bir endüstri sistemini, ürün ve hizmetlerin ekonomik değer zincirinde katma değerini en yüksek seviyeye çıkarmayı, artık atığı en düşük noktada tutmayı ve kaynakların ekonomide daha uzun süre kalmalarını hedefler.
Tekstilde Döngüsel Ekonomiye Geçiş Nedenleri
Moda, giyim ve tekstil endüstrisi sürdürülebilirlik açısından değerlendirildiğini mevcut durumu endişe vericidir. Üretimde kullanılan hammaddeler ve çıkan ürünlerin çoğu çevreye zarar vermektedir. Dönemsel moda ve tüketim arzusu yüzünden oluşan bu model yüzünden ürünler ucuz olma ve kolay üretilebilmelerinden dolayı doğada biyolojik olarak parçalanamayan sentetik liflere daha fazla odaklanılmaktadır. Ayrıca tekstil üretimde haşıl, terbiye, boyama, baskı ve bitim işlemleri gibi yaş işlemlerde büyük miktarda su tüketimi olmakta ve bu işlemler nedeniyle oluşan kirlilik sürdürülebilirlik açısından büyük çevresel problemler taşır. Doğrusal ekonomi modelinde, tekstil ürünlerinin hammaddeden tüketicilere kadar olan yaşam döngüsü boyunca atık olarak atılması veya bertaraf edilmesi birçok çevresel problemi beraberinde getirmektedir.
- Bu problemlerin başlıca nedenlerini sıraladığımızda:
Hızlı Moda
Son yıllarda, düşük gelirliler arasındaki talepleri karşılamak adına, toplumca daha üst konumda bulunan ve tanınan ünlülerin moda anlayışından ilham alarak, fiyatları nispeten daha ucuz ve modaya uygun bir çok kıyafet bulunmaktadır. Buna “Hızlı Moda” denilir. Hızlı moda anlayışında talep çoktur, fiyatlar düşüktür. Fiyatların düşük olması nedeniyle küresel çapta tüketim yükselmekte ve bu da satın alınan giysi miktarını her geçen gün arttırmaktadır. H&M ve Zara gibi birçok tanınmış hızlı moda markası, gardıroplardan çöp kutularına hızla geçen, sürekli olarak yenilenen kıyafetler üretmektedir. Küresel olarak yılda 92 milyon ton tekstil atığı üretilmektedir ve 2030 yılında bu rakamın araştırmalara göre 134 milyon olması bekleniyor. Bu rakamın sadece % 1’i geri dönüştürülebiliyor ve % 76’sı yakılmakta ve toprağa karışmaktadır. Tüm bu rakamların sebebi olarak hızlı modanın yarattığı ucuz kıyafet kültüründen kaynaklanmaktadır. Hızlı moda insanlar (hem üretim hem de tüketimde), çevre ve kaynaklar üzerinde olumsuz etki oluşturmaktadır. Hızlı modanın yüksek üretim, düşük kalite ve rekabetçi fiyatlandırma gibi politikaları yüzünden israfın boyutu gün geçtikçe artmaktadır. Bu nedenle, tekstilde döngüsel ekonomi modeli anlayışıyla israfsız ve yeşil ekonomiye yönelik çalışmaları arttırarak hızlı modanın küresel etkilerini kontrol altına alınması gerekmektedir.
Elyaf Üretimi
Giysilerden kullanılan lifler doğal ve sentetik olarak iki ana kategoriye ayrılır. Doğal lifler olarak, pamuk, yün, keten, sisal, ipek vb. doğadan elde edilirler. Sentetik lifler ise polyester, naylon, akrilik vb. gibi çoğunlukta petrol bazlı hammaddeden üretilirler. Küresel elyaf üretimi 2019 bir araştırmaya göre 111 milyon tondur ve bu rakam son 20 yılda oldukça hızlı yükselmiştir. Elyaf üretimde piyasada en çok sentetik elyaf türleri üretilmektedir (~% 69), geri kalanı doğal, rejenere veya sentetik elyaf karışımlarıdır. Sentetik lif türlerinin üretimi için fosil yakıt kaynakları gereklidir ve çevresel problemlere sebep olurlar. Sentetik lifler biyolojik olarak parçalanamaz ve uzun yıllar boyunca çevrede kalırlar. Lifin mikron boyutunda olması nedeniyle santimetre ölçekli plastiklere göre daha zararlıdır.
Mikroplastikler
Mikroplastikler uzunluğu 5 milimetreden daha küçük ve adından da anlaşılacağı gibi küçük plastik parçacıklardır. Mikroplastikler birincil (Primer) ve ikincil (Sekonder) olmak üzere iki kategoriye ayrılır. İkincil mikroplastikler, büyük plastiklerin kullanımı sırasında veya atıldıktan sonra parçalanmasıyla oluşur. Örnek olarak; pet şişeler, araba lastikleri, halatlar ve ağlar gösterilebilir. Birincil mikroplastikler kasten üretilen küçük plastiklerdir. Sentetik lifler birincil mikroplastik grubuna girer. Mikroplastikler giysilerin üretilmesi sırasındaki yaş işlemlerde maruz kaldığı fiziksel sürtünmeler sonucunda suya karışırlar ve mikroplastikler için uygun filtre sistemleri yok ise akarsulara karışabilirler. Ayrıca en büyük mikroplastik kaynaklarından biri olan tüketicilerdir. Sentetik liften üretilen kumaşların çamaşır makinelerinde yıkanması sırasında kopan lif parçacıkları, makinelerin giderlerinden atık kanallarına gönderilir ve sonuç olarak bu parçacıklar çevreye zararlı bir şekilde yayılırlar.
Toplum olarak plastiklerin kimyasal yapılarının aynı olduğunu ve çevreye etkilerinin benzer şekilde olabileceği düşünülmektedir. Mikroplastiklerin etkilerini anlayabilmek için öncelikle yapısal bileşenlerini ve türlerini dikkate almamız gerekir. Çevredeki mikroplastiklerin hepsinin tanımlanması, çok çeşitli olmasından dolayı zordur ve henüz yapılamamıştır. Plastiklerin tüketildikten sonra atık olarak çevrede bırakılması sonucundaki ömürleri, polimer türüne ve ortam koşullarına göre değişebilir. Plastikler bu yüzden çevrede günlerden yüzyıllara kadar geniş bir süre içinde atık olarak çevrede kalabilirler. Bu sebeplerden dolayı, son yıllarda mikroplastiklerin kaynaklarından biri olan tekstilin insan sağlığına ve küresel çapta çevreye verebileceği olumsuz etkiler oldukça önemli bir konudur.
Su Tüketimi ve Kirlilik
Elyaf üretimi, kumaş üretimi, kullanımı ve kullanım sonrası süreçlerde çok büyük miktarda su harcanır ve su kaynaklarında lif ve kimyasal izleri bırakır. Yıllık tekstil üretimi, yılda yaklaşık 93 metreküp su tüketilmekte ve bu da 37 milyon olimpik yüzme havuzuna eşdeğerdir. Bir pamuklu tişört yapmak için, bir yetişkinin üç yılda içtiği suya eşdeğer yaklaşık 2720 litre su gerekir. Küresel çaptaki su kirliliğinin % 20’sinden tekstil yaş işlemlerinden kaynaklanan kirliliğinin oluşturduğu tahmin edilmektedir. Örneğin, sentetik giysilerin yıkanması, bir miktar nano ve mikro lifin su yollarına karışmasına neden olarak deniz yaşamına ve hayati ekosisteme ölçülemez zararlar verir ve kolayca takip edilemez. Başka bir örnek vermek gerekirse, pamuklu kumaşların koyu renklerinin boyanmasında tüketiciye kaliteli ürün verebilmek için yüksek miktarda su kullanarak durulama yapılır, bu durulama sırasında boyarmadde, lif, yardımcı kimyasallar işlem bitiminde bir miktar atık olarak atılır. Arıtıcı sistemler ve merkezi atık toplama bölgelerinin noksanlığı ya da yetersizliği bu kirli su atığının doğaya salınmasına neden olmaktadır.
Tekstilde Döngüsel Ekonomi Çözümleri
Döngüsel ekonomi, atık ve kirliliği önleme, ürünleri ve malzemeleri ekonomide uzun süre tutma, aynı zamanda doğal kaynakları iyileştirme ve onarma amacıyla üç temel ilkenin üzerine kurulmuştur. Tekstil sektörünün döngüsel ekonomi geçişi bu üç temel ilkeye göre planlanmıştır. Tekstil sektörünün döngüsel olabilmesi için tüm altyapının ve tedarik zincirinin değiştirilip iyileştirmesi gerekmektedir.
Avrupa Birliğinin Yeşil Mutabakat İle Tekstil Sektörü için Planlanan Yenilikçi Yaklaşımlar
Avrupa Birliği Tekstil Stratejisi ile, tekstil sektörünün sürdürülebilir ve döngüsel bir yaklaşıma geçişi hedeflenmektedir. Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde sunulan yeni tekstil stratejisinin sektörel rekabetçiliği artırması ve yenilikçiliği teşvik etmesi beklenmektedir.
Bu yenilikçi stratejiler çerçevesi ile tekstil ürünlerinin sürdürülebilirliğe uygun hale gelmesi için:
- Eko-tasarım ile ürünleri yaşam döngülerinin düzenlenmesi ve önlem alınması,
- Hazır giyim ve tekstil ürünleri üretiminde zararlı kimyasalların kullanımının kaldırılması,
- Tüketicilerin sürdürülebilir giyim ürünlerine yönelerek yeniden kullanım,
- Onarım ve yeniden kullanım hizmetlerine geçiş hedeflenmektedir.
Eko-tasarım: Tasarım aşamasında ürünün fonksiyonel, kalite, maliyet ve görünüş gibi özelliklerini ürünün tüm aşamalarındaki yaşam döngüsü boyunca çevreye en az etkiye sebep olacak şekilde planlanmasıdır.
Avrupa Birliği tekstil stratejisine göre planlanan önlem ve iyileştirmeler:
- Döngüsel ekonomi modeline uygun ürünlerin tasarımı ve sürdürülebilir üretimi (Dayanıklılık, modülerlik, kolay sökme ve onarım, geri dönüştürülebilir veya biyolojik olarak kompostlanabilir malzemelerin kullanılması),
- Döngüsel ekonomi modeli için faydalı teknolojilerin geliştirilmesi,
- Kaynak verimliliğini esas alarak malzemeler ve ürünlerdeki yüksek önem arz eden yapıların yerine alternatifler bulunması veya azaltılması,
- Yaşam döngüsünü tamamlamış veya üretimde sırasında çıkan atık ürünlerin, atılacak bileşenleri için yeniden kullanımı, onarımı, yenilenmesi veya farklı bir sektörde tekrar değerlendirilmesi ve yeniden üretilmesi,
- Toplumsal olarak örgütlenebilmek için yeniden kullanımı ve geri dönüşümü desteleme ve tekstil atıklarının toplanmasının sağlanması,
- Geri dönüşüm süreçlerinin iyileştirilmesi için endüstriyel çapta inovatif ve düzenleyici önlemlerin alınması,
- Tekstil sektöründe sürdürülebilir ve döngüsel tekstiller için iş imkanlarının ve teşviklerin geliştirilmesi gibi kritik ve inovatif stratejiler üzerinde odaklanılmaktadır.
Dünya genelinde tekstil araştırma, teknoloji ve sektör uzmanları, sürdürülebilirlik uzman ve vakıfları, hükümetler tekstil sektöründeki döngüsel ekonomi değişimi için çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmaların sonucunda belirlenen ana başlıklar ve rota haritaları belirlenmiştir.
Tekstilde Hammadde Stratejileri
Tekstil hammaddeleri çevreye çok az zarar veren yenilenebilir kaynaklardan seçilmeli ve kolayca geri dönüştürülebilir olmalıdır.
- Geleneksel tekstil hammaddeleri yerine belirlenecek alternatifler için en iyi yaklaşım, materyaller için oluşturmuş büyük veri madenciliği teknolojileri kullanılabilir.
- Elyaf yapıları küçüktür ve geri dönüşümü sırasında kullanılan yöntemlerde zarar görürler. Bu sebeple günümüzde sadece % 1’i tekrar giysi olarak kullanılabilmektedir. Geri dönüştürülmüş olan liflerin çoğu temizlik bezleri, battaniye, yatak doldurma, oyuncaklar gibi düşük katma değerli işlevlerde kullanılır.
- Bu duruma alternatif olarak geri dönüştürülmüş lifler, kumaşın talep edilen özelliklerini kaybetmeyecek şekilde kullanılmak şartıyla yeni üretilecek iplikler sırasında yeni liflerle harmanlanarak üretilebilir.
- Polyester gibi petrol bazlı ürünler konu olduğunda, elyaflar kimyasal yapılarına göre sınıflandırılıp eritilerek, yeni işlenmemiş liflere benzer özellikte ürünler döngüsel ekonomi modeline kazandırılabilir.
- Sadece petrol bazı sentetik lifler olarak konu değerlendirilmemelidir. Pamuğun tarlada yetiştirilmesi için harcanan su ve pestisit gibi zararlı kimyasallar doğaya veya çevreye zarar vermektedir. Döngüsel ekonomide pamuklu ürünlere alternatif olabilecek malzemelerin kullanım payının arttırılması gerekmektedir.
- Yaşam döngüsünü tamamlamış ürünler başka bir döngüye kaynak olarak düşünülmeli, herhangi bir şekilde kullanımı mümkün olmayan malzemelerin kullanımı ve stokları en aza indirilmelidir.
- Hammadde ve üretim akış analizi, yaşam döngüsü boyunca malzemelerdeki kayıpların ve atıkların nerelerde oluştuğunu, geleneksel süreci iyileştirmek veya tekrar tasarlamak için imkan sağlar. Böylece döngü boyunca kullanılan enerji, su, ve malzeme kullanımını azaltmamızı sağlar.
- Mikroplastik üreten ve biyolojik olarak ayrışmayan elyaf türleri yerine, biyolojik olarak parçalanabilen Poli Laktik Asit (PLA) elyafı gibi alternatifler kullanılabilir.
- Ev tipi çamaşır makinelerinin mikroplastik kirliliğini önlemek için Ar-Ge çalışmaları yapılmalı ve bu konudaki destek ve teşvikler arttırılmalıdır.
- Sanayi bölgelerindeki atık arıtma çamurlarında yüksek miktarda mikroplastiğe rastlanmaktadır. Bu nedenle atık su artıma sistemlerinde mikroplastikleri yakalayacak filtreleme sistemlerinin mevcut sistemler ile ilaveten eklenmesi kirliliği azaltmada önemli rol oynayacaktır.
- Yakın gelecek uygulamaya girecek olan sınırda karbon uygulamasına benzer bir uygulamada mikroplastik salınımını engelleyici şekilde kısıtlamalar getirilmesi gerekmektedir.
Tekstilde Üretim Stratejileri
- Tekstil üretiminde makineler yenilebilir enerji kaynaklarıyla çalıştırılmalı ve aynı zamanda tasarım aşamasında enerji verimliliği dikkate alınarak üretilmelidir.
- Hem finansal hem de teknolojilik açıdan yeni fırsatlar ve iş alanları yaratmaktadır.
- Yıkama, ağartma, boyama gibi ıslak işlemlerde yüksek miktarda su tüketilir ve kirli su atığı oluşur. Boyama işlemlerinin yerine su tüketimi az baskı yöntemleri tercih edilebilir ya da doğal kaynaklardan üretilmiş boyalarla boyama işlemi kirliliği ve su tüketimini azaltabilir. Ayrıca son yıllarda geliştirme aşamasında olan susuz boyamalar ve susuz yaş işlem teknolojilerine yönelik teşvikler arttırılmalıdır.
- Yaş işlemlerde kullanılan toksik kimyasallar hem üretimdeki işçiler için hem de tüketiciler için zararlıdır ve doğru arıtılamaz ise çevresel etkileri büyüktür. Alternatif olarak doğal kimyasalların kullanımı arttırılmalıdır.
- Döngüsel üretim süreçlerinde kimyasal kullanımı tamamen sıfırlanmalı ya da en düşük miktarda kullanılacak teknolojiler tercih edilmelidir.
- Atık sular bertaraf edilmeden önce uygun arıtıcı sistemler ile arıtılmalı ve aslı kirli su doğaya atılmamalıdır.
- Firmaların günümüz sektöründe itibarının arttırılabilmesi için üretimde şeffaflık çok önemli bir kriterdir.
- Firmaların kimyasal kullanımında müşteri bazlı çalışmak yerine, şeffaf içeriğe sahip, küresel çapta kabul edilmiş sertifikalı ürün listeleri yapmalı ve bir kimyasal yönetim sistemi kurmalıdırlar. Kimyasallarını yasaklı/kısıtlı olma durumları periyodik olarak kontrol edilmeli ve listeler yenilenmelidir.
- Kimyasal içeren tüm ürünleri kapsayan güvenlik, kullanım, içerik yönetmelikleri oluşturup, belirli dönemlerde yayınlanmalıdır. Ayrıca yıllık ya da dönemsel olarak enerji, su, hammadde tüketimi raporlarını şeffaf olarak paylaşmalıdır.
- Bu raporlandırmaları oluşturabilecek hizmet alımları ve yazılımlar tedarik edilebilir.
- Boyahanelerin performanslarını artırması ve verimliliğe odaklanması için, sağlık, güvenlik ve çevre duyarlılığı alanlarında bir derecelendirme sistemi geliştirilerek boyahanelerin teşvik edilmesi gerekmektedir.
- Zararlı ve toksik kimyasalların kullanımı engellenmesi ve kısıtlanması için küresel çapta sertifikasyon sistemleri (GOTS, OEKO-TEKST vb.), yasaklı kimyasallar listeleri (Zero Discharge of Hazardous Chemicals-ZDHC vb), firmaların özel kriterleri (Nike, Adidas, Inditex vb.), ekolojik etiketler (Bluesign, Recycled Claim Standart-RCS vb.) günümüzde kullanılmaktadır. Fakat bu küresel ölçeğe henüz ulaşmamıştır. Tekstilde döngüsel üretim için bu sistemler kaçınılmazdır, küresel çapta kullanılabilmesi için yaptırımlar ve teşvikler arttırılabilir.
Tekstilde Tasarım Stratejileri
- Döngüsel ekonomi modelinde ürün tasarımı çok önemli bir yer tutar. Üretilen ürünlerin çevresel etkileri tasarım aşamasında saptanabilir ve iyi bir tasarım ile döngüsel üretim gerçekleştirilebilir. Böylece enerji, kaynak, zaman ve maliyet tasarrufu yapılabilir.
- AB birliği Yeşil Mutabakatta vurgulanan eko-tasarım ilkeleri esas alınarak, sürdürülebilir ürünler ve iş modelleri geliştirilebilir.
- Ürünün tasarım aşamasında yaşam döngüsünü planlaması yapılarak çevreye çok az zarar veren, atıkların bertaraf edilmek yerine döngüsel üretim modeline dahil edilebileceği ürünler tasarlanabilir. Yeniden kullanıma ve doğayı ön plana koyarak geliştirilecek tasarımlar üzerinde durulması gerekir.
- Daha az yıkama gerektiren ve kirlenme önleyici etkilere sahip ürünlerin tasarlanması ile hem su tasarrufu sağlanır hem de sera gazı emisyonları ve yıkama sırasında mikroplastik/boyaların salınımı azaltılabilir.
Tekstilde Ürünlerin Kullanım Ömrünü Arttırma Stratejisi
Döngüsel ekonominin temel unsurlarından biri, malzemelerin ekonomik sistem içinde uzun süre kalmasıdır. Bu doğrultuda, tekstil ürünlerinin kullanım ömrünün artırılmasına yönelik çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.
- Giysilerin ikinci el ürün olarak yeniden kullanımı ürünlerin kullanım ömrünü uzatan en önemli yöntemlerden biridir. Bu yöntem tekstil ürünlerinin çevresel etkilerini azaltmada en etkili yöntemlerden biridir. İkinci el satış yapan mağazalar veya internet sitelerine yönelik satıcı ve tüketicilere yönelik koruyucu önlemler alınmalıdır. Konuya hükümetlerin ve yerel yönetimlerin eğilimleriyle toplumsal farkındalık yaratarak ikinci el alım-satım arttırılabilir.
- Yapılan bir araştırmada, 1 ton polyester giysinin yeniden kullanımı için tüketilecek enerji miktarı, sıfırdan üretilmiş polyester giysi için harcanan enerjinin sadece % 1,8‘dir, pamuk için ise bu rakam % 2,6‘dır.
- Tüketiciler satın aldıkları bir giysiyi ortalama yedi ile on kez giydikten sonra kıyafetlerini atıyorlar. Tüketiciler satın aldıkları giysilerini çöpe atmamaya karar verdiklerinde yıllık toplam 460 milyar dolar ceplerine eklenebileceği tahmin edilmektedir.
- Yeniden satış ve kiralama uygulamaları sayesinde giysilerin kullanım süreleri arttırılabilir ve giysilerin çevresel etkileri azaltılabilir.
- Üyelik ve aylık ücret ödenerek abonelik sistemine dayalı giysi kiralama hizmetleri ayrıca ticari olarak önemli fırsatlar sunabilir.
- Geri dönüştürülmüş içerikli ürünlerin kullanılmasına teşvik edilerek döngüsel süreç devam ettirilebilir.
- Giysilerin kullanım ömrünü uzatmanın en etkili yollarından biri de küresel olarak hızlı moda anlayışından uzaklaşılmalı zamansız kıyafetlerinin kullanımı arttırılmalıdır. Zamansız kıyafetler gardıroplarda uzun süre beklediği için daha dayanıklıdır ve kalite ön plandadır. Zamansız kıyafet satan giysi firmaları ayrıca bu giysilere tamir hizmeti sunduğu kampanyalarda vardır ve bu uygulama her geçen gün artmaktadır.
- Markalar bu süreçte koleksiyonlarından bir bölümünü zamansız ürünlere ayırabilir. Sadece zamansız ürün üreten firmaların da gelecekte marka değerlerinin artması beklenmektedir.
- Houdini firmasının tüketicilere sunduğu “Houdini Repair” politikası ile satın aldıkları ürünlere tamir hizmeti vermeye başlamıştır. Tamir hizmetleri veren firmalar günümüzde tüketiciler tarafından daha öncelikli tercih edilmesi beklenmektedir.
- Sanal ortamda tamir hizmetleri veren site hizmetleri de ticari bir geri kaynağı olma potansiyeli taşımaktadır.
Tekstilde Geri Kazanım Stratejileri
Geri dönüşüm atık hiyerarşisinde (Önleme > Azaltma > Yeniden Kullanma > Geri Dönüşüm > Enerji Geri Kazanımı > Bertaraf) son sıralardadır. Atığın oluşması önlemez ise geri kazanım yöntemleri ile döngüsel sisteme hammadde geri kazandırma işlemleri uygulanır.
- Mekanik geri dönüşüm günümüzde hala en çok tercih edilen yöntemlerden biridir. Bu metotla atıklar sınıflandırılır, kesilir, açma makinelerinde elyaf elde edilir ve elde edilen elyaflar harmanda kullanılmak üzere ya iplik formunda ya da dokusuz yüzeyler elde etmek için elyaf formunda kullanılır.
- Termoplastik özellikteki tekstil atıkları eritilerek tekrar sentetik iplik olarak üretimi mümkün olmaktadır. Bu metotta en çok kullanılan polietilen teraftalat (PET) atıkları kullanılmaktadır. Günümüzde en çok geri kazanımı yapılan elyaf türü polyesterdir ve son yıllarda bir artış göstermektedir.
- Polyester ve selüloz lifinden yapılmış tekstil atıklarını ayırmanın diğer bir yolu da kimyasal olarak ayrıştırmaktır. Selüloz kuvvetli asitlere karşı dayanımı zayıftır ve işlem uygulandığında polyester ve selüloz ayrışmış olur. Bu işlemde çözünmüş selüloz elde edilir. Çözünmüş selüloz “Lyrocell”, “Rayon”, “Cupro” ve Asetat yeni elyaf üretiminde kullanılabilir. Kalitesi iyi değil ise kağıt hamuru ve kağıt yapımında da kullanılabilir.
- Mikroplastik kirliliğini önlemek için son yapılan araştırmalarda polyester yiyen PETase enzimi üzerine gelişmeler duyurulmaktadır. Bu sayede okyanus ve nehirlerdeki mikroplastik kirliliği önlenebileceği düşünülmektedir.
Tekstil atıklarının geri dönüştürülmesi işlemi, çok eski zamanlardan beri yapılmasına rağmen çok ilerleyen bir alan olmamıştır. İklim değişikliği ve pandemi gibi global krizler sonucunda günümüzde farkındalığın artması ile geri kazanım teknolojileri ve yöntemlerinde önemli adımlar atılmaya çalışılmaktadır.
Tekstilde Dijitalleşme Stratejileri
Ürünlerin, tasarımın, üretimin, dağıtım ve perakende süreçlerinin, tüketici/son kullanıcı etkileşiminin, üretim fabrikalarının ve tedarik zincirlerinin dijitalleştirilmesi, tekstil sektörünün döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde kritik bir öneme sahiptir.
- Endüstri 4.0 uygulamaları, yapay zeka ve akıllı teknolojiler, nesnelerin interneti, blockchain teknolojileri kullanılarak tekstilde dijital dönüşümler gerçekleştirilebilir.
- Firmaların ürettiği ürünlerin gerçek çevresel etkisinin hesaplanabilmesi ve azaltması için tedarik zincirinin ve üretim süreçlerinin şeffaf ve izlenebilir olması gerekmektedir. Tekstil tedarik zinciri küreseldir. Örnek olarak H&M üretimini Dünya geneline yaymış durumdadır. Tüm tedarikçileri ve ürünleri takip edebilmesi büyük sorun teşkil eder. Ürünlerinin büyük çoğunu Bangladeş’te, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde üretmektedir. Blockchain teknolojisini kullanılarak ürünün hammaddeden başlayarak tüm yaşam döngüsünü takip etmek mümkün olabilmektedir.
- RFID (Radyo frekansı tanımlama) etiketlerinin kumaşlara eklenmesi giysilerin sınıflandırılmasında, üreticinin mağaza içinde ve dışında giysinin takip edilmesinde, tüketicideki kullanımını süresi ve kullanım sonrası toplanma süreçlerinin izlenmesi gibi bir çok avantaja sahiptir.
- Bu verilerin toplanması tasarım sürecinin iyileştirilmesi ve ürün geliştirme için oldukça kolaylık kazandırabilir.
- Müşteriler için mağazalarda görevlilerinin cevaplayamayacağı bir çok soruya üründeki etiket üzerindeki QR kod ile anlık olarak cevap bulabilmektedir. Ancak gizlilik, sağlık endişeleri gibi problemler ve belirli standartlar henüz yapılmadığı için bu teknolojinin kullanımı henüz çok yaygın değildir.
- Giysilerin sanal ortamda 3D bir şekilde birleştirilebildiği uygulamalar ile gereksiz numune hazırlama süreçlerinin önüne geçilebilir ve kaynak tüketimi azaltılabilmektedir. Ayrıca sanal ürün kataloglarının oluşturulması, sanal defilelerin gerçekleşmesi döngüsel dönüşüm için oldukça önemli gelişmelerdir ve yakın gelecekte yoğun olarak tercih edileceği beklenmektedir.
- Kumaş etiketlerinden, ürünlerin üretiminde kullanılan pamuk vb. materyallerin yaşam döngüsü boyunca hangi ülkedeki tarladan alındığı, nerede işlenip kumaş hale getirildiği, ne kadar su, çevreci kimyasal ve boyarmaddelerin kullanılıp kullanılmadığı gibi detaylı verilerin öğrenilebilmesi, çevresel konularda bilinçli toplumsal tüketiciler için tercih edilebilirliği arttıracaktır.
Özetle, tekstil sektöründe döngüsel ekonomi modelinin benimsenmesi, sadece kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda atık miktarını azaltarak çevresel etkileri minimize eder ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru adım atılmasını destekler. Tüketicilerin bilinçlenmesi ve sektördeki paydaşların işbirliğiyle, tekstil endüstrisi daha sürdürülebilir, yenilikçi ve geleceğe yönelik bir yol haritası çizebilir. Ayrıca sektörde dijitalleşme, şeffaflık, yeni teknolojilerin adapte edilmesi gibi yeni iş ve tüketim modellerinin de oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Döngüsel ekonomi modeli için hayati önem taşıyan üç aşaması vardır; ürün tasarımı ve geliştirme, atık toplama, sınıflandırma ve verimli geri dönüşümdür. Her bir aşamasında engeller ve zorluklar vardır, ancak aynı zamanda gelecek için bol miktarda fırsatta yaratır.
KAYNAKLAR
Koszewska, M., “Circular economy—Challenges for the textile and clothing industry”, Autex Research Journal, 18(4), 337-347, (2018).
Jia, F., Yin, S., Chen, L., Chen, X., “The circular economy in the textile and apparel industry: A systematic literature review”, Journal of Cleaner Production, 259, 120728, (2020).
Hale, R. C., Seeley, M. E., La Guardia, M. J., Mai, L., Zeng, E. Y., “A global perspective on microplastics”, Journal of Geophysical Research: Oceans, 125(1), e2018JC014719, (2020).
Chen, X., Memon, H. A., Wang, Y., Marriam, I., Tebyetekerwa, M., “Circular Economy and sustainability of the clothing and textile Industry”, Materials Circular Economy, 3, 1-9, (2021).
Teksmer, “Tekstilde Döngüsel Ekonomiye Geçiş Nereden Başlanmalı?” https://l24.im/WD1yhBo, (2022).
Kurtoğlu, S. A., Türk Tekstil ve hazır giyim işletmelerinde döngüsel ekonomiye geçiş-kısa bir değerlendirme”, Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi, 10(3), 1107-1116, (2022).